Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın gündeminde kabine revizyonu, muhalefetin 128 milyar eleştirileri ve Adnan Menderes benzetmesi vardı. Kabine’de yeni görev alan isimlere başarılar dileyen Erdoğan, önceki isimlere de teşekkür etti. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın kendisine yönelik ‘Adnan Menderes’ benzetmesine sert tepki gösteren Erdoğan, ”Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık” dedi.
Erdoğan 128 milyar tartışmasında ortaya atılan rakamın ve anlamın yanlış olduğunu belirterek, “Baştan sona yanlış, baştan sona cehalet” sözlerini kaydetti.” dedi.
Türkiye makroekonomik dengeleri gerçekten sağlam olduğu için son 8 yıldır tüm gizli açık saldırılara rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. 2002 öncesi Türkiye’sinin siyasi, sosyal ve ekonomik ikliminde bu tür saldırılar ile karşılaşmış olsaydık, düşeceği durumu tahayyül etmek istemiyoruz. Bugün de önceliğimiz istiklalimizdir. Mücadeleyi ekonomide de faiz, kur, enflasyon şer üçgenine karşı yürüttük. Ne yapacaktık? Başımıza gelenlere rıza mı gösterecektik? Ekonomik saldırıya seyirci mi kalacaktık? Ağustos 2018’de Amerikan yönetiminin açıkladığı haksız yaptırım kararının ardından yaşanan kirli gece yarısı saldırılarına seyirci mi kalacaktık? Salgınının sıkıntılarına seyirci mi kalacaktık? Bir süredir sanki hazine bulmuş gibi sarıldıkları 128 milyar dolar meselesini bu fotoğraf içinde okumak gerekiyor.
Esasen ortada akıbeti anlama arayışı olmadığı için söylenen sözlerde doğru olan hiçbir doğruluk yoktur. Ne rakam doğru, ne rakama yüklenen anlam doğru ne de kampanya doğru. Baştan sona cehalet, baştan sona yalan. 128 milyar dolar nerede yaygarası koparılan meselenin aslı şudur. 2020 yılı ülkemizde sıkıntılı geçmiştir. Bu çalkantılı ekonomik iklim elbette ülkemizi de olumsuz etkilemiştir. Son iki yılda, Merkez Bankası kaynaklarından 30 milyar dolar cari açığın finansmanı için kullanılmıştır. Yabancı sermaye çıkışı için kullanılan rakam 31 milyar doları bulmuştur. Reel sektörün döviz cinsinden borcunu azaltmak için talep ettiği kaynak da 50 milyar dolara ulaşmıştır.
Vatandaşlarımız da 54 milyar dolar karşılığı döviz ve altın alarak, tasarruf tercihlerinde değişikliğe gitmiştir. Gördüğünüz gibi, sadece 4 kalemde 165 milyar dolarlık bir rakam ortaya çıktı. Merkez Bankası rezervler çeşitli yöntemlerle piyasadan sağlanan emanet paralarla varsa cari fazlasın toplamında oluşur. 128 milyar ne buhar olmuştur, ne her hangi birinin cebine girmiştir. Bu paranın çok önemli bir kısmı Merkez Bankası’nın rezervine geri dönüştür. İnşallah ekonomide de heveslerini kursaklarında bırakacağız. Gerçi bunlarda yalan da iftira da bitmez. Belgeleriyle yüzlerine çarptığımız halde bir düzeltme bile yapmadan öteki yalana geçtiler.Ama gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Merkez Bankası işlemleri yaparken zarar bir yanan, son iki yılda 96 milyar lira kar etmiş ve bunu da hazineye aktarmıştır. Ortada aleni bir saldırı vardır. Aynı teraneleri tekrar eden hiç kimseyi masum kabul etmeyeceğiz.
Erdoğan 128 milyar tartışmasında ortaya atılan rakamın ve anlamın yanlış olduğunu belirterek, “Baştan sona yanlış, baştan sona cehalet” sözlerini kaydetti.” dedi.
Türkiye makroekonomik dengeleri gerçekten sağlam olduğu için son 8 yıldır tüm gizli açık saldırılara rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. 2002 öncesi Türkiye’sinin siyasi, sosyal ve ekonomik ikliminde bu tür saldırılar ile karşılaşmış olsaydık, düşeceği durumu tahayyül etmek istemiyoruz. Bugün de önceliğimiz istiklalimizdir. Mücadeleyi ekonomide de faiz, kur, enflasyon şer üçgenine karşı yürüttük. Ne yapacaktık? Başımıza gelenlere rıza mı gösterecektik? Ekonomik saldırıya seyirci mi kalacaktık? Ağustos 2018’de Amerikan yönetiminin açıkladığı haksız yaptırım kararının ardından yaşanan kirli gece yarısı saldırılarına seyirci mi kalacaktık? Salgınının sıkıntılarına seyirci mi kalacaktık? Bir süredir sanki hazine bulmuş gibi sarıldıkları 128 milyar dolar meselesini bu fotoğraf içinde okumak gerekiyor.
Esasen ortada akıbeti anlama arayışı olmadığı için söylenen sözlerde doğru olan hiçbir doğruluk yoktur. Ne rakam doğru, ne rakama yüklenen anlam doğru ne de kampanya doğru. Baştan sona cehalet, baştan sona yalan. 128 milyar dolar nerede yaygarası koparılan meselenin aslı şudur. 2020 yılı ülkemizde sıkıntılı geçmiştir. Bu çalkantılı ekonomik iklim elbette ülkemizi de olumsuz etkilemiştir. Son iki yılda, Merkez Bankası kaynaklarından 30 milyar dolar cari açığın finansmanı için kullanılmıştır. Yabancı sermaye çıkışı için kullanılan rakam 31 milyar doları bulmuştur. Reel sektörün döviz cinsinden borcunu azaltmak için talep ettiği kaynak da 50 milyar dolara ulaşmıştır.
Vatandaşlarımız da 54 milyar dolar karşılığı döviz ve altın alarak, tasarruf tercihlerinde değişikliğe gitmiştir. Gördüğünüz gibi, sadece 4 kalemde 165 milyar dolarlık bir rakam ortaya çıktı. Merkez Bankası rezervler çeşitli yöntemlerle piyasadan sağlanan emanet paralarla varsa cari fazlasın toplamında oluşur. 128 milyar ne buhar olmuştur, ne her hangi birinin cebine girmiştir. Bu paranın çok önemli bir kısmı Merkez Bankası’nın rezervine geri dönüştür. İnşallah ekonomide de heveslerini kursaklarında bırakacağız. Gerçi bunlarda yalan da iftira da bitmez. Belgeleriyle yüzlerine çarptığımız halde bir düzeltme bile yapmadan öteki yalana geçtiler.Ama gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Merkez Bankası işlemleri yaparken zarar bir yanan, son iki yılda 96 milyar lira kar etmiş ve bunu da hazineye aktarmıştır. Ortada aleni bir saldırı vardır. Aynı teraneleri tekrar eden hiç kimseyi masum kabul etmeyeceğiz.